40 Haramiler’in Ali Babası; Muammer Yanmaz
1969 yılında İstanbul’da doğan Muammer Yanmaz, mezun olduğu Saint Michel Lisesi’nin karanlık odasında başladığı fotoğrafçılık macerasına, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakultesi’ndeki lisans eğitimi ve askerlik hizmeti de dahil devam ettiren, yaşam döngüsünün değişmez bir parçası olarak düşünen ve sürekli yeni projeler üretmeyi seven bir fotoğraf sanatçısı; Nam-ı diğer Ali Baba…
Maceranın başlangıcı da oldukça ilginç. Onaltı yaşına geldiğinde bir fotoğraf makinası ve bir mikroskop arasında seçim yapması gerektiğinde ve fotoğraf makinasını tercih etmesi ile birlikte vizörden bakmaya başlayan Muammer Yanmaz, ilk günkü heyecanını ve enerjisini kaybetmeden, proje üretmeye ve tecrübelerini öğrencilerine aktarmaya devam ediyor.
Ara Güler, Richard Avedon, Duane Michals, Robert Doisneau, Elliott Erwitt, Werner Bischof gibi ünlü fotoğraf sanatçılarından ilham alan Muammer Yanmaz, tarihi her zaman işvereni olarak gördüğünden, kendisi için çektiği her kareyi sakladı ve onları değiştirmekten sakındı. Gazete ve dergilerdeki tecrübelerinin de etkisiyle, zamanın insan üzerindeki etkisini ve yaşanmışlıklarını fotoğraflamayı sevmeye başlayan Yanmaz, 1992 yılında İstanbul Kültür ve Sanat Vakfının arşiv fotoğrafçılığı görevini üstlenerek, Woody Allen, Joan Baez, Harvey Keitel, Kevin Spacey, Michelangelo Antonioni, Ian Holm, Sophia Loren gibi dünyaca ünlü isimleri fotoğraflama şansına erişti.
Portre fotoğrafçılığını fotoğraf serüvenin kaynağı olarak gören Yanmaz, kendisini anlatırken aslında utangaç bir kişiliği olduğunu, fotoğrafın kendisinin insanlar ile ilişki kurmasında yardımcı olduğunu söylüyor. Fotoğraf çekerken ön hazırlık yapmayı sevmediğini, daha önceden planlamadan, rastlantılara güvenerek fotoğraf çekmenin kendisine heyecan verdiğini belirtiyor.
Portresini çektiği kişinin enerjisi ile çok ilgili olan Yanmaz, fotoğraf çekerken kendisini bir ayna olarak düşündüğünü ve karşıya gönderdiği enerjinin dönüş anında deklanşöre basmaya çalıştığını, fotoğraflarını doğal ışıkla çekmeyi tercih ettiğini, ancak gerekli olduğunda yapay ışık da kullandığını belirtiyor.
İlk bireysel projesi Türk Sinemasının Yönetmenleri’nde, görüntülediği yönetmen sayısı şans eseri 40’ta kalınca, sonraki projelerini bu özel sayı üzerine odakladığını anlatan Yanmaz, tiyatro oyuncularını perde arkası kulis ortamında fotoğrafladığı “40 Ayna”, lise arkadaşlarını 25 yıl aradan sonra aynı ortamda fotoğrafladığı “Yaşanmış Yüzler”, doğumlarından başlayarak 40 çocuğu hayatlarının dönüm noktalarında görüntülediği “40 Hayat” ve “Kadın Sinema Oyuncuları” gibi başarılı projelere imza atmıştır.
Paris, New York ve Londra metrolarında birbirinden farklı alanlarda eserler veren 120 Türk sanatçının portrelerinin yer aldığı “40 İstasyon” projesini, “40 İstasyon Paris-New York-Londra“ kitabı ile taçlandıran Yanmaz, pek çok projeye imza atmayı da sürdürüyor.
Bir yandan reklam fotoğrafçılığına dair proje üretmeye de devam eden Yanmaz, 2004’te kurduğu “40 Haramiler“ Platformunun da, bitmeyen enerjisi ve güler yüzlü “Ali Baba” sı olmayı sürdürdüğü gibi, bugüne dek mezun ettiği 2000’in üzerinde Harami’nin de yaşamlarına dokunmaya, bilgi ve tecrübelerini aktarmaya devam ediyor.
Benim de fotoğrafı sevmemde ki en büyük figürlerden birisidir Muammer Yanmaz. Bu nedenle, yollarımızın kesiştiği ilk günden itibaren, adına yakışır bir biçimde hepimize bir “Baba” gibi yaklaşan bu güzel insana, “Ali Baba”ya; ben de özel bir teşekkür etmeden geçemeyeceğim… Hemen alt tarafta Muammer Yanmaz önderliğinde benim de bulunduğum 40 Haramiler ekibi tarafından gerçekleştirilen ve İzTv’de yayınlanan “Burgazada Fotoğraf Projesi”belgeselini izleyebilirsiniz.