Yetişkinler sadece tarihi geçmiş çocuklardır

Süleymaniye’de babaanne ve dedesi ile derme çatma boş bir evde yaşayan Suriye’li göçmen kızı…Ana-babası memleketlerinde kaybolmuş, onlar da buraya kaçmışlar…Gelecekleri belirsiz.

 

 

“Eline küçük bir ayçiceği aldıktan sonra, tüm güneşlerin kendini takip ettiğini sanmak değil midir çocukluk…”

Gaziantep’de kalenin hemen yanında bulunan kalaycılar çarşısında, bir kalaycı dükkanında çalışıyor Mehmet…Kahvaltılarını yaptıkları sırada rastlamış, fotoğrafını çektikten sonra, ikram ettikleri çayı içip, müsade isteyip ayrılmıştım dükkandan…

 

 

Burası adını hatırlayamadığım, Hizan’a bağlı bir köy. Köyün genel görüntüsü çektiğimiz sırada, merak edip gelip bizi izlemeye başlamışlardı. Ben de köyü fotoğraflamak yerine onların fotoğrafları çekmiştim.

 

 

Hizan’a bağlı bir dağ köyü burası. Evlerinin hemen önünde bulunan asma katta kardeşi ile havanda bir şeyler döven çocuklar, biraz şaşkınlık, biraz da çekimserlik ile bu pozu vermişlerdi.

 

 

“Geçtiğimiz yolları unutuyoruz, kapı kenarına attığımız çentikleri; hani ne kadar uzamışız diye. o kadar çok unutuyoruz ki, tümünü… bu yüzden anla(ya)mıyoruz çocukları, biz çocukken bizi anlamadıklarını da unutuyoruz. “

Hz. Hüseyin’in ölüm yıl dönümü madem gösterileri sırasında, mizansen olsun diye zincerlere vurulmuş kız çocuğu…

 

 

Unkapanı’nda ki kasetçiler çarşının hemen arkasında, abileri ile sokakta oyun oynayıp, sağa sola koştururken buldum onu. Yüzünde ki masumiyet ve mutluluk uzaktan bile fark edilebilecek seviyedeydi. Zar zor oyundan koparıp poz verdirip bu fotoğrafı çekebilmiştim.

 

 

 

 

“Nasılsa çocuktur, unutur” diyoruz; unutuyor ama mutsuz oluyorlar. anlatmak ve açıklamak zor geliyor bizlere…Ardından da mutsuz büyüyor onlar…”

Ailesi ile Sülaymaniye’de terk edilmiş evlerden birinde yaşayan bu kızımız, yaktıkları çöp yığını ile oynarken çekmiştim bu fotoğrafı.

 

 

Süleymaniye’de terk edilmiş bir evde yaşayan bu kız bana poz verirken, annesi el süpürgesi ile evi süpürüp, diğer taraftan yardım etmesi için kızına seslenip yardım etmesi için yanına çağırıyordu.

 

 

Sokaklarda yaşamak zorunda olan bu çocuk, yine onun gibi sokaklarda yaşayan bu köpeği dost edinmek zorunda kalmış. Aynı karton üstünde uyuyup, aynı yemekleri yiyip, aynı ateş önünde ısınıyorlarmış.

 

 

Eminönü Vapurunda karşılaştığım bu kız, Suriyeli mülteci bir ailenin kızı. Kalabalık ailesinin gürültüsünden sıkılmış olacak, yolcu salonunda tek başına dolanırken, fotoğrafını çekmemi isteyip bu pozu vermişti

 

 

Bazen kısmet gelir sizi bulur. Eminönü vapurunda zorla kolumdan tutup, beni yolcu salonuna götürüp, poz verip fotoğrafını çektirmişti fotoğraftaki kız çocuğu…

 

 

Babasının işletttiği çömlekçi atölyesini ziyaretimiz sırasında, çocuk yok mu diye sorduğumuzda, Ahmet Abi hemen kızı Ceylin’i çağırıp, fotoğrafını çekmemize izin vermişti.

 

Geri

This is a unique website which will require a more modern browser to work!

Please upgrade today!

Paylaş