Fotoğraf dünyasında yeniyseniz, zoom özelliği bulunmayan sabit odaklı bir lens fikri size garip gelebilir. Son yıllarda çıkan cep telefonlarının bile zoom yapma özelliği olduğunu düşünürsek, prime lenslerin başlarda garip gelmesi normal karşılanabilir.

Prime lensler, zoom yapamayan sabit odaklı lenslerdir. 24mm lens, 35mm lens, 50mm lens gibi. Hep aynı odak mesafesini veren bir lens kullanma fikri dezavantaj gibi görünse de, aslında bazı konularda çok büyük avantajı olduğunu söyleyebilirim.

Prime Lenslerin Avantajları

Prime lensler zoom yapmak için gereken hareketli parçalara ve ekstra camlara ihtiyaç duymadığından zoom lenslere göre bazı avantajları vardır. Avantajlı olduğunu konuların başında zoom lenslere nazaran sahip oldukları daha geniş diyafram açıklığı vardır. Binlerce dolarlık en gelişmiş zoom lensler bile f/2.8 diyafram açıklığı verebilirken, orta düzey bir prime lens bile f/1.8 değerini verebiliyor. Üst düzey prime lensler ise f/1.4 hatta f/1.2 diyafram değerlerini bile verebiliyorlar.

Peki geniş diyaframın avantajları nedir ki bu kadar önemli derseniz; geniş diyafram değerlerinde (f/1.8- f/1.4 gibi) kameraya daha fazla ışık girer. Buda daha iyi düşük ışık performansı ve daha hızlı enstantane anlamına gelir. Belki de geniş diyaframın en büyük avantajı şüphesiz daha dar dalan derinliği sağlamasıdır. Hani o meşhur arka planı bulanıklaştırma olayı yani…Özellikle sokak ve portre çeken bir fotoğrafçı iseniz geniş diyafram değerlerinde fotoğraf çekebilmek bulunmaz bir nimettir, hayat kurtarır.

Prime lenslerde hareketli parçaların olmamasının bir başka avantajı daha vardır; keskinlik. Orta düzeyde bir prime bile, en üst düzey zoom lenslerle keskinlik konusunda yarışabilir. Kaldı ki üst düzey prime lensler keskinlik konusunda fotoğraf dünyasının krallarıdır diyebiliriz.

Prime Lenslerin Dezavantajları

Prime lenslerin yukarıda bahsetmeye çalıştığım avantajların yanında, şüphesiz bazı dezavantajları da mevcut. Eğer çantanızda sadece prime lens taşıyorsanız ve pratiğiniz az ise; anı kaçırmanız çok olası bir durum çünkü o an büyük bir ihtimal lens değiştiriyorsunuzdur.

Zoom lenslerin sağladığı o geniş odak mesafesi avantajı işte burda devreye giriyor. Onlar rahat rahat zoomlarını yapıp, fotoğraflarını çekerlerken siz yanlış prime lens ile yakalanmışsanız mecbur lens değiştirmek zorunda kalmışsınız demektir. Prime lenslerin başka bir dezavantajı ise; 24-70 f/2.8 ve 70-200 f/2.8 lenslerine sahip bir fotoğrafçı ihtiyaç duyduğu tüm odak mesafesi aralıklarını 2 lens ile çözebilir.

Prime lensler ile bu aralığı doldurmanız için en azından 4-5 adet lense ihtiyacınız olur. O zaman da prime lens kullanmanın sağladığı hafiflik ve nispeten ucuzluk avantajı kaybolmuş, çantanızda ağzına kadar lensle dolmuş olur.

Sonuç Olarak

Prime lenslerin birçok avantajı var ve kulanmayı bilen bir fotoğrafçı için oldukça keyifli ve teknik anlamda başarılı lensler. Keskinlik, netleme süreleri, hafiflik ve yüksek diyafram değerleri sayesinde bence daha başarılı lensler. Ama gerçekten bu lenslere alışmak için onları sevmeli ve baya pratik yapmalısınız.

Ben 7 yıllık fotoğraf hayatımın sadece 2 senesi zoom lens kullandım. 5 senedir sadece prime lensler ile fotoğraf çekiyorum ve inanın artık zoom lenslerin eksiğini hissetmiyorum bile. Hangi lensleri kullanıyorsunuz diye soracak olursanız; Sigma Art serisi 3 adet lens kullanıyorum. 24mm f/1.4 Art, 50mm f/1.4 Art ve 135mm f/1.8 Art.

Bence çevrenizde prime lens kullanan bir arkadaşınız varsa rica edin, birkaç gün deneme çekimleri yapın. Hoşunuza giderse yavaştan prime seti yapmaya başlayın derim. Prime lens ile çekilen fotoğraflar neye benziyor diye de merak ediyorsanız Instagram hesabımdan beni takip etmeyi de unutmayın… Kalın sağlıcakla, ışığınız bol olsun.